19-20-21 Ekim 2018 ” İzmir Tea Festival -2 ” Parc Ceremonie – Kilizmanda gerçekleştirildi.
İlk festival Alsancak Gar’da gerçekleştirilmişti, merkezi bölge olduğundan yoğunluk fena değildi.
Bu yıl ki ise; konum dolayısıyla bi hayli sakindi. Organizasyonlar, büyük serbest alan hayal ederken içlerini dolduracak konseptleri eksik bırakabiliyor.
İlk festivallerin aksaklıkları hoş görülebilir ilktir, zamanla oturur denilebilir ama ikinci olunca ve önceki seneye göre üzerine yeni şeyler eklenememesi ciddi bir sorundur. Daha iyi bir festival düşüncesiyle katılan konuklar ve firmalar biraz hayal kırıklığı yaşadı. Kaç kişi bunu bu şeklide dile getirir bilemiyorum ama herkesin yüzünde festivalde aynı ifade vardı.
Ben her zaman gerekli olan olumlu ve olumsuz yorumları yapmayı tercih eden biriyimdir. Firmaların bunu gerçek anlamda algılayıp eksik noktalarını tamamlamalarını isterim. Yani eleştiri kamçılayıcı olmalıdır.
Sadece İzmir için değil bu durum. Son yıllarda İstanbul ve İzmir de yapılan Çay festivallerinin hepsinde aynı hava var. ilkleri daha iyiydi. ikinciler çok daha geniş ve kapsamlı olması gerekirken içerik ve katılımcı olarak zayıfladılar.
Para kazanma güdüsü olduğu sürece bu işler böyle, eksik dolu devam edecek.
Madem bu işleyişten bu kadar rahatsızsın, katılma diyenleriniz oluyordur. Daha iyisini umut edip yollara düşüyoruz, çünkü; çaycıyız ve çay toplumuna katkı sağlamak istiyoruz. Bundan sonra bir şeylerin değiştiğini görmediğim sürece hiç bir çay festivaline katılmayı düşünmüyorum. Bunun ilk bilgisini bu yazımdan veriyorum. Bu durum, çoğu kişinin veya firmanın ilgisini çekmeyebilir ama benim için ve işini düzgün, amacına uygun yapmak isteyen herkes için önemli bir nokta teşkil ediyor.
Farklı açılardan bakabilmek gerekiyor, olan katılımcıların dışında farklı alanları dahil edebilmek, az sayıda çay markası stantlarının çoğalması, konser dışında da eğlence aktivitelerinin geliştirlmesi, mini çay yarışmaları, soru-cevaplar, çaya yönelik yapım atölyelerinin olması ve workshoplar konusunda daha hassas davranılması; çünkü katılımcılar istekli ve gerçekten fayda sağlamak amaçlı geliyorlar, konuk sunumcular olarak elimizden geleni yapsak da başlık ve sunumların daha evrensel ve daha çok sayıda olması gerekiyor.
Festivallerin en güzel yanı workshoplarda tanıştığımız çay tiryakisi insanlar ve onlarla uzunca sohbet edebilmek. 3 günde 3 workshop programıma da katılan kişiler oldu 🙂 hepsine, tüm katılanlara teşekkür ediyorum.
Bilmiyorum feyz alan olur mu? Festival yapacak olan olursa elimdeki çay festivali proje taslağını bile paylaşabilirim, yeter ki; bir şeyler değişsin, iyileşsin, doğru işler yapılsın. Benim bireysel hevesim çok kırıldığından yapmayı düşünmediğim çoğu işi de paylaşabilirim. Paylaştıkça güzelleşen şeyler var hayatta.
Ve ÇAY paylaştıkça değer kazanan, daha da güzelleşen bir lezzettir.
Özlü sözümle de bitiremm bari 🙂
Bir gün aynı demlikten çay içebilmek dileğiyle;
Aytül Turan