Blog

ÇAY (Camellia Sinensis)

Çay, çiçekli bitkilerin kapalı tohumlarının alt kısmının iki çenekli sınıfının serbest taç yapraklı alt sınıfından Parietales takımının Theaceae familyasının Camellia cinsindendir.

1881 yılında, Ogust Kunntz ismindeki botanikçi, çay bitkisini Camellia Sinensis olarak isimlendiriyor ve bu ismin sonuna parantez içinde (L) (OK) harflerini koymak sureti ile bu ismin Linaus ve O.Kuntze’ ye ait olduğunu işaretliyor.

Camellia Sinensisin üç varyetesi vardır:

· Camellia Sinensis Var. Sinensis (Çin Çayı)

· Camellia Sinensis Var. Assamica (Assam Çayı)

· Camellia Sinensis Var. Cembodiensis (Kamboçya Çayı)

Çayın Bitkisinin Morfolojik Özellikleri

Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek gövde halinde olduğu gibi çok gövdeli olanlarda vardır. Yaprağını dökmeyen her dem yeşil olan bir bitkidir.

YAPRAK
Çin Çayı (Camellia Sinensis var. Sinensis): Yapraklar 4 – 7 cm uzunluğunda 1 – 2 cm genişliğinde, kısa saplı, elips görünümünde olup yaprak yan damarları çoğunlukla belirsiz görünümdedir ve 8 – 10 çifttir. Yaprak kenarındaki diş sayısı genellikle 30’un üzerindedir. Çin çayı erken ve çok çiçek açar. Küçük, mat ve sert yapraklıdır. Yaklaşık 1150 m’ye kadar yüksekliklerde yetişebilir. Aromalı ve nitelikli çay elde edilebilir. Soğuğa, hastalıklara ve kurağa dayanıklıdır. Tanenli maddeler ve kafein miktarı Assam çayına nazaran azdır.

Assam Çayı (Camellia Sinensis var. Assamica): Yaprak ayası geniş elips şeklinde olup 8 – 10 cm uzunluğunda ve 3 – 7 cm genişliğindedir. Yapraklar yumuşak, parlak, ince dokulu, damar araları belirgin şekilde kabarıktır. Yan damarlar yaprak kenarına varmadan birleşir ve bu birleşme hattından yaprak kenarına doğru düz bir yüzey oluşur.

Yaprak yan damarları 10 – 14 çift olup kenarları belirgin dişlidir ve diş sayısı 30’un altındadır. Assam çayı, geç ve seyrek çiçek açar. Aromatik bileşikler ve kafein bakımından Çin çeşidine göre zengin dem rengi kuvvetlidir. Yaprak verimi fazla olmakla beraber soğuklara ve olumsuz şartlara karşı dayanıklı değildir.

Kamboçya Çayı (Camellia Sinensis var. Cambodiensis): Yaprak büyüklüğü Çin çayı ve Assam çayı arasındadır. Genellikle yapraklar geniş elips şeklinde olup meyve ve tohum yönünden diğer çay çeşitleri ile benzerlik gösterir.

(Camellia Sinensis)

SÜRGÜN

Sürgünler, olgunlaşmış yaprakların koltuklarında bulunan odun gözlerinden oluşur. Çay ocağını oluşturan dalların üst kısımlarında bulunan yaprak koltuklarındaki sürgün gözleri aşağıdaki sürgün gözlerine göre üstün durumdadır. Ancak yukarıdaki gelişen filizin koparılması ile büyüme üstünlüğü hemen bir alttaki yaprak koltuğunda gelişen tomurcuğa geçer. Bir çay bitkisi sürgünü üzerinde değişik şekillerde yapraklar görülür. Bu yapraklar ayrı ayrı isimlendirilmiştir. Büyümekte olan bir sürgün şu şekilde adlandırılır:

Tomurcuk ( Floveri-piko)

Birinci Yaprak (Oranj – Piko)

İkinci Yaprak (Piko)

Üçüncü–Dördüncü Yaprak (Sukong)

Beşinci – Altıncı Yaprak (Kon)

Fakat budanmış ve uç alınması yapılmış ocaklarda gelişme üstünlüğü tek filizde olmayıp gövde ve dallar üzerinde birçok tomurcuk gözlerini aktif duruma geçmesini sağlar. Genel olarak koparılan her filizin altındaki sürgün gözleri aktif duruma geçmektedir.

   (Taze Çay Sürgünü)

 (Dinlenme döneminden çıkmış gelişmekte olan çay sürgünleri)

                            (Hasat olgunluğuna gelmiş çay sürgünü)

ÇİÇEK

Ülkemizde Ağustos başında tam teşekkül etmiş yaprakların koltuklarında kısa bir sapın ucunda tomurcuk belirmeye başlar. Ağustos sonunda veya Eylül başında bu tomurcuk daha da gelişerek sapı uzar açılır ve beyaz ve gösterişli çiçekleri oluşur. Tam teşekkül etmiş bir çiçekte 5-7 adet çanak yaprak ile 5-7adet taç yaprağı bulunur. Çiçek aksamı helezonidir. Erkek organlar 5 veya daha çok sayıdadırlar. Dişi organ bir tane olup üç parçalı bir tablo oluşturur. Taç yapraklar döküldükten sonra çiçek sapının ucunda tepeli aşağı doğru meyveleri her zaman görmek mümkündür. Bunlar bahara girince şişmeye başlar ve eylül ayında parlak yeşil bir renk alır. Ekim ayı içinde olgunlaşmaya başlayan meyveler kirli yeşil veya kırmızımsı bir renk alırlar, uçlarından yarılarak tohumlar açığa çıkarılır.

(Çay Çiçeği)

MEYVE (Tohum)

Meyveler üç gözlü ve kalın cidarlıdırlar, meyve içinde 3-6 adet arasında değişen tohum bulunur. Normal olarak üç tohum oluşturması gerekirken yumurtalıktaki parçaların şoka uğramasıyla tohum adedi azalmaktadır. Bazen bir gözde birbirinden ayrı birer tarafları yassı tohumlarda bulunur. Olgunlaşmamış meyveler yeşil olgunlaştıktan sonra meyveler kahverengi fındık iriliğinde normal olarak 12mm çapındadır. Tohumların bünyesinde 20-30 nispetinde yağ bulunur bu yağda saponin maddesi vardır.

Son dönemde çay tohumu yağı çıkarılmasına yönelik çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Çalışma sonuçlarından çıkan raporların; yağın nitelikli ve sağlık yönünden de çok faydalı olduğunu beyan eden yönde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

(Çay Tohumu)

Çay Fidanı Üretim Teknikleri

1- Generatif üretim (tohumla)

2- Vejetatif üretim (çelik, daldırma, aşı, doku kültürü) şeklindedir.

Çay Bitkisinde Bulunan Kimyasal ve Biyokimyasal Maddeler
1- Enzimler
2- Polifenoller
3- Alkaloidler
4- Azotlu bileşikler
5- Karbonhidratlar
6- Klorofil ve diğer pigmentler
7- Vitaminler
8- Uçucu maddeler

ve Mineral maddelerdir.

TERUAR

Çay bitkisinin gelişimi için gerekli olan coğrafik, jeolojik ve iklimsel faktörlerdir.

Coğrafik

Çayın, anavatanı Güney ve Güneydoğu Asya olmasına karşın dünya üzerinde tropik ve subtropikal bölgelerde de yetiştirilmektedir. Asya Ülkerlerinde çay yetiştirme sınırı, genellikle 36 enlem derecesine kadar uzanıyor. Ülkemizde bu sınır Doğu Karadeniz Bölgesinde 41,1 enlem derecesine kadar varıyor. Çay bitkisi, subtropikal kuşaklarda yani 40° K ve 30° G enlem aralıklarında daha iyi performans gösterir.

Çay, deniz seviyesinden en düşük 125 m, en fazla 2450 m yükseklikte yetişebilir. (Daha yüksek rakımlarda yabani olarak yetiştiği de gözlenmiştir.) Yüksek rakımlarda sıcaklık daha düşüktür ve güneş ışığı daha az hissedilir. Bitki daha yavaş gelişir ve aroma bileşikleri daha yüksektir. Örnek olarak; Himayaların etkisindeki Darjeeling çaylarını verebiliriz.

Jeolojik (Toprak Yapısı)

Çay bitkisi kumdan, kile değin değişik yapıdaki asit tepkimeli (ph 5.5-6) toprakta yetişebilir. Geçirgenliği iyi olan derin ve bitki besin maddelerince zengin topraklarda iyi gelişir. Ağır, killi, geçirimsiz taban suyu yüksek yerlerde gelişmez.

 İklim

Çay bitkisi, organik maddece zengin, drenajı iyi, asidik ve yağışın bol olduğu ortamlarda iyi gelişme gösterir. Kök tüyleri çok incedir bu yüzden kuraklığa hoş görülü değildir. Çay yetişmesine etki yapan en önemli etken iklim ve topraktır. Çay bitkisi soğuktan ve dondan hoşlanmaz rüzgarı sevmez. Isının -4 altına düştüğü ve 40 derecenin üstüne çıktığı ve yıllık ısı ortalamasının 14 derecenin altına düştüğü yerler çay tarımı için pek uygun değildir.

 Toplam yıllık yağışın, 2000 mm’den az olmaması ve aylara göre dağılımının düzenli olması, bağıl nem oranının ise en az %70 olması, çay bitkisinin normal gelişimi için gerekli olan koşullardır. Çay bitkisi kumdan kile değin değişen yapı­daki asit tepkimeli topraklarda yetişebilmektedir.

 Bol güneşli iklimdeki çaylar hızlı geliştiğinden daha yoğun ve buruk tatlara sahip olur.

  -İyi bakılan bir çay fidesinin ömrü ortalama yüz yıl civarıdır:

  • Toprak bakımının ve analizlerinin yapılması, pH dengesinin korunması en önemli kısımdır.
  • Organik üretimin arttırılması gerekmektedir.
  • Çay budama projesiyle çay tarlalarının gençleştirilmesi önemlidir. (Bölgede 1/7 budama gençleştirme yapılmaktadır)
  • Elle hasadın ve üretimin çok hızlı bir şekilde artması gerekmektedir. Elle hasat yaş çay bitkisinin ve tarlanın kalite parametrelerini arttırmaktadır.
  • Verimi azalan, ömrü tükenen çay tarlalarını, çelikle (klon) üretimle yenilenmesi önemli hususların başındadır.

ÇAY HASADI

Çay bitkileri çay kullanımı için hasat edilebilmeden önce en az üç yaşına gelmeleri gerekir. Çay esas olarak el ile hasat edilir, çünkü yaprakların kalitesini korur. Ülkemizde çay makası kullanılmaktadır.

Elle hasadın çay kültürü için önemi nedir?

Öncelikle doğru bir hasat işlemi yapılmış oluyor, bitkiye zarar verilmiyor. Tarlada oksidasyon başlamış olmuyor. Filizler daha dayanıklı olup ve uzun süre tazeliğini koruyor.

Üretim aşamaları başladığında uygulanan işlemleri yapraklara daha kolay uygulayabiliyorsunuz. Makasla 2,5 yaprak ve fazlası olan sürgünler elle hasatla 1,5 yaprak şeklinde alıp daha taze ve kaliteli yapraklarla, ultra nitelikli çaylar elde edilebilirsiniz.  Elle hasat çay bahçeleri ve sürdürülebilir tarım içinde önemlidir. Kaliteli yaprak, nitelikli çaydır.

Elle çay toplama tekniği çay ocaklarında aşağıdaki kalitelere bağlıdır.

-Standart sürgünleri toplama (olgunlaşmış sürgünler)

-Olgunlaşmayan sürgünleri bırakma

-Dormansiyi (Banjiyi – uyku hali) kaldırma

-Kabul edilebilir yaprağı toplamak (kartlaşmamış taze, yumuşak yaprak)

-Kabul edilemez olan (kartlaşmış sertleşmiş) yaprağı atmak gibi.

Karadeniz Bölgesinin çay geçmişine baktığımızda çay çiftçileri bahçelerinden elle hasat ettikleri yaş çay yapraklarını kendi damak tatlarına göre işlerlerdi ve evlerinde o çayları demleyip içerlerdi. Bu gelenek yıllar içinde fabrikalaşma sonucu unutuldu. Bu gelenek günümüzde tekrar canlandırılmaya başlandı.

Yeni nesil ve butik çaycılıkla elle hasadı ve el yapımı çay çeşitlerini arttırmaya yönelik çalışmalar yapmaktayız.

Çay markamız olan teachef.com.tr kurulumu da bu şekilde başlamıştır.

Makasla Hasat

Çay makasları uzun yıllar kullanıldı ve kullanılmaya devam edilmektedir. 1970’li yılların ikinci yarısına kadar çay elle toplanmaktaydı.

Günlük bir çay toplayıcısı 20-25 kg çay toplarken bu toplayıcının maharetine çaylığın bakım durumuna, sürgüne göre bu miktar çay toplama makası ile birlikte 200-250 kg’a kadar çıktı.

1987 yılına kadar pek yaygın olmayan makası, 1975’lerden  sonra farklı bölgelerde tek tük gözükmeye başladı. Günümüzde halen çay makası kullanılmaktadır.

Çay yapraklarının iki yaprak bir tomurcuk şeklinde hasat edilmesi önemlidir.

Karadeniz de çay üç sürgün hasat edilir, mayıs, temmuz ve eylül aylarında başlar ve sürgünler ortalama 1 ay sürer.

 

Çay Üretim Süreci

Üretimde en bariz farkımız tarla kısmında yaşanmaktadır. Pestisit ve kimyasal ilaçlar Türk çay bahçelerinde kullanılmamaktadır. Teruar şansımız bize doğal ve sağlıklı olma avantajı sağlıyor. Kışın yağan karın uzun süre Karadeniz çaylıklarının üzerinde kalması doğal temizleme işlemine katkı sağlıyor, böcek ve çay hastalıklarından koruyor. Diğer ülkelerde de kar alan yerler var ama Türkiye kadar yoğun yağışa ve uzun süreye sahip değiller.

Bariz farklardan biride bizler yılda üç kere çay hasadı yaparken, yıl boyu çay hasadı yapabilen ülkeler var. Toprak, iklim ve coğrafi konum çay yetiştiriciliği için temel etkenlerdir.

Çayın Üretim Yöntemi

Temelde iki çeşit üretim yöntemi vardır: CTC (Crush-ezme, Tear-yırtma, Curl-kıvırma) ve geleneksel üretim Orthodox. İnce yaprak olanlar CTC, daha bütün yaprak olanlar ise Orthodox yöntemiyle üretilmiştir. CTC yöntemiyle üretilen çay, genellikle poşet çay için kullanılır, toz oranı yüksek olduğundan hızlı dem salınımı sağlar. Türkiye’de Orthodox üretimi mevcuttur.

Bir bitkiden binlerce farklı çeşit çıkması işin en büyülü kısmı. Aynı bitki farklı üretim proseslerinden geçerek bambaşka çay tipleri oluşturuyor. Çay kelimesi her ülkede değişik söylenişleri sahip olsa da tüm dünyanın ortak kullandığı latince adı, camellia sinensistir.

Başka bir yazıda da bu büyüden bahsederiz, çay çeşitlerini ve üretimlerini daha yakından inceleriz.

Sevgiler,

Aytül

Blog

Türk Yeşil Çayı

Yeşil Çay Nedir ?

Yeşil çayın bileşenlerinin içerisinde en önemlisi polifenollerdir. Fenolik madde; daha yaygın ismi ile bilinen polifenoller benzen halkası içeren maddelerdir. Aynı zamanda çay bitkisinde bulunan doğal bileşiklerdir. Vücutta hücresel aşınmayı önlemek adına çalışan antioksidanlar, polifenollerin bir parçasıdır.  Polifenoller, kateşin, gallik asit ve bunların türevlerinden oluşur. Tüm dünyada yeşil çayın sağlıklı bir içecek olarak tüketiminin yaygınlaşmasında en önemli pay polifenollere aittir. Başta Epigallocatechin-3-gallate olmak üzere yeşil çayda bulunan polifenollerin antioksidan özellik gösterdikleri ve kanserden koruyucu etki yaptıkları birçok bilimsel araştırmaya konu olmuştur. Ayrıca yeşil çay kateşinlerinin tümör oluşumunu önlediği, antibakteriyel ve antiviral etki gösterdiği klinik deneylerle belirlenmiştir. Obeziteyi engellediği konusunda yapılan çalışmalar, yeşil çayı her daim öne çıkarmıştır. Doğal antioksidan özelliği taşıyan polifenoller gıda, kozmetik ve ilaç endüstrisinde geniş ölçüde kullanılmaktadır.

İlaç sektörü demişken; Dünya da matcha olarak bilinen, yeşil çay pudrası Türkiye’de de üretilmeye başlanmıştır. Kozmetik ve gıda ürünlerinde kullandığımız yeşil çay pudrasını artık soğuk çaylarda da kullanmaktayız. Çok faydalı olan yeşil çay pudrası (matcha) gün geçtikçe kullanım alanını arttırmaktadır. En faydalı hali, çay olarak içmektir; özel kasesinde bambu fırçasıyla çırpılarak hazırlanır.

Faydaları saymakla bitmeyen yeşil çayı doğru demlemek, yapısını bozmamak, gerektiğinde içimini yumuşatmak çok önemlidir.

Yeşil çayı sevenler kadar maalesef sevmeyenleri de var. Sevmeyenler; ya iyi bir yeşil çaya denk gelmemiş ya da doğru demleme teknikleri uygulamamıştır. Muhakkak seveceğiniz bir yeşil çay vardır. Tanıyıp damak tadınıza göre yöntemler belirleyebilirseniz çok faydalı olan yeşil çayı sizde seveceksinizdir.

Gelelim yeşil çayı doğru demleme tekniklerine;

Kalitesinden ve damak tadımıza uygunluğundan emin olduğumuz bir yeşil çay elde etmelisiniz. (Büyük partiküllü yeşil çaylar daha naif işlem gördüğünden tercihen önerilir)

Yeşil çayda, demlik olarak en güzel sonuçlar demir döküm çaydanlık da alınır; hem çayın ısısını kendi bünyesinde koruyacaktır hem de daha aromatik ve lezzetli olmasını sağlayacaktır. Porselen, kil, cam demliklerde tercih edilebilir. (kil demlikler kullanıldıkça çaya kattığı lezzet de artmaktadır bu ince ayrım göz önünde bulundurulabilir)

Çay suyunun temiz, kireçsiz, saf olması en önemli unsurlardan olduğu artık biliniyor. Yeşil çay demlerken su sıcaklığının 80-85 C derecelerde olmasına dikkat edilmelidir.

250 ml sıcak suya  2 gr yeşil çay ekleyip 3-5 dakika arasında demlemeye bırakabilirsiniz.  Göz kararı demleme yapmak isteyenler; 1 fincan sıcak suya, yoğun tat seviyorsa 1 tatlı kaşığı, normal yumuşak içim seviyorsa 1 çay kaşığı yeşil çay ekleyip demleme yapılabilir.

Tabi dakika kullandığınız çaya göre değişir, bu yüzden 3 dakikadan sonra kontrollü demleme yapıp çayınızın dakikasını damak tadınıza göre ayarlamak size kalmış.

Türk yeşil çaylarında kateşinler 3 dk dan sonra açığa çıkar ve deme geçer, bu önemli ayrıntıyı göz önünde bulundurmak da fayda vardır. Dakikayı uzatırken çayın demi yoğunlaşıp damak tadınıza acı gelebilir bu ayrıntıda ise; koyduğunuz çay miktarının tam ölçü olmasına dikkat edip, demleme süresini geçirmemelisiniz.

Yeşil çayın kokusunu veya her tadımını sevmiyorsanız içine sevdiğiniz bitki veya çay karışımları koymanızda fayda vardır. Daha sağlıklı hale getirirken içimini de kolaylaştırıp daha çok sevebilirsiniz.

Demlerken bir tutam melisa katmanız kokulara iyi gelecektir.

Demleme sonrasında limon eklemeniz antioksidan miktarını arttıracaktır.

Yeşil çayınızı şekersiz içmeye gayret edin; gerekirse demlerken çubuk tarçın, portakal kabuğu, kakule kullanın. Hem aromatik hem de daha lezzetli olacaktır, faydalarına değinmiyorum bile…

Yine de şeker ihtiyacınızı karşılamıyorsa; demleme sonrasında süzdüğünüz yeşil çayı bal ile servis edebilirsiniz. İlle de şeker katacaksanız organik ve zararsız olan şeker otunu  (stevia) minimal ölçeklerde ekleyebilirsiniz. Bu kadar faydalı bir çayı şeker katıp içmemelisiniz.

Unutmayalım ki; yeşil çayı sevmek sizin elinizde, seveceğiniz yeşil çay harmanınızı hazırlamanın vakti geldi de geçiyor.

Afiyetler olsun…

                                                                                                                                       Aytül Turan

Basın'da

SÖZCÜ – Türkiye Çay Demleme Birincisinden Kar Suyu ile Çay Demleme

‘Türkiye çay demleme birincisi’nden kar suyu ile çay demleme önerisi

Rize’de, Ticaret Borsası tarafından düzenlenen yarışmada ‘Türkiye çay demleme birincisi’ seçilen Aytül Turan, çayı en iyi şekilde demlemenin tekniklerini anlattı. Turan, karın eritilmesiyle elde edilen, minerali az, saf su ile demlenen çayın moleküllerinin suya iyi karıştığını ve çayın daha lezzetli olduğunu söyledi.

12:2617 Aralık 2017
‘Türkiye çay demleme birincisi’nden kar suyu ile çay demleme önerisi

Rize Ticaret Borsası tarafından düzenlenen ‘En İyi Çay Demleme Yarışması’nda birinci seçilen Aytül Turan, Çamlıhemşin ilçesinin karla kaplı Çat Vadisi’nde, çayı en iyi şekilde demlemenin yöntemlerini anlattı. Çayı erittiği kar suyu ile demleyen Turan, karın eritilmesiyle elde edilen, minerali az, saf su ile demlenen çayın moleküllerinin suya iyi karıştığını ve çayın daha leziz olduğunu belirtti. Turan, “Yerleşim alanı dışındaki kar, çok temiz. Bu karı erittiğimizde enfes bir çay demleyebiliriz. Kar suyu, minerali az, fakir ve saf bir su. Böyle olunca çay molekülünü suya verebiliyor ve ortaya daha leziz bir çay çıkıyor” dedi.

cay-2

Tadının ve aromasının en güzel şekilde alınabilmesi için çayın porselen demlikte demlenmesi önerisinde bulunan Aytül Turan, “ tavşan kanı bir çay demlemek için; 4 çay bardağı suyu üst demliğe döküp üzerine 1 çay bardağı dolusu kuru çay ilave ederiz. 20 dakika süre ile demlemeye bırakırız. Burada önemli nokta sıcak suyun üzerine kuru çayı koymaktır. Çayı koyup, üzerine su koyarsak çayın haşlanmasını sağlarız ve istediğimiz tat ve aromayı alamayız. Çay demleme süresince demliğin ucu tıkanırsa çayın aroma kıvamı içerisinde kalır. İyi çay için temiz su kullanılmalı. Isıtılmış ve bekletilmiş su kullanılmamalı. Hafif dinlenmiş su kullanılması iyi olur. Çayı demlerken biraz da sevgi katmak gerekir” diye konuştu. (DHA)

Blog

Türk Beyaz Çayı

Türk Beyaz Çayı
Dünya çay sektörünün, beyaz çay portföyüne baktığımızda şifa çayı olarak adlandırılması bilinen ve kabul edilmiş bir gerçektir.
Bu gerçeğin başlığına; Türk Beyaz Çayını eklediğimizde, en doğal ve en fayda sağlayan beyaz çayla öne çıktığımızı söyleyebiliriz.
Öncelikle beyaz çay nedir, nasıl toplanır, ne aşamalardan geçer sorularını cevaplayalım.
“İki yaprak bir filiz” uygun ürün normu olarak istenilen yeşil çay yapraklarının, tepe kısmında bulunan açmamış tepe tomurcuğudur. Çayın tepe tomurcukların da bulunan beyaz tüylerden dolayı ismi beyaz çaydır.

Elle ve özenle toplanan beyaz çaylar gün içerisinde işlenmeye başlıyor. Aslında en az imalat gören çay çeşitimizdir; soldurma ve kurutma işlemleri yapılarak hazır hale geliyor.
Doğal ve hafif işlemler yapıldığından çay bitkisi öz yapısını korumaktadır. Bu sayede fayda oranı, yani antioksidan bakımından kateşinlerin en yüksek olduğu çay çeşididir. (Kateşin (catechins) çay da bulunan antioksidan etkili flavonoid gruptur.)

Beyaz çayın birçok faydasının yanında en sevindiren yönü; bağışıklık sistemini kuvvetlendirip, kanserden koruma özelliğinin bulunmasıdır. Erken dönemlerde kansere neden olan hücre mutasyonlarını engelleyebilmektedir. Beyaz çayda bulunan JP53 maddesinin, ilaç sektöründe ki çalışmaları umut vaat edicidir.
Beyaz Çayın faydaları saymakla bitmiyor, muhtemelen ilerleyen yıllarda yeni faydalarını da öğreneceğizdir.

En nadide olan beyaz çayımızın hassas yapıya sahip olması nedeniyle iyi muhafaza edilmesi ve çok dikkatli demlenmesi gerekmektedir. Doğru demlenemediği taktirde yüksek olan aroma yapısının azalması veya hissedilmemesi söz konusu olabilmektedir.

Peki en iyi beyaz çayı nasıl demleriz ?

Öncelikle iyi muhafaza edilmiş, kalitesinden emin olunan bir beyaz çay olmalıdır.
Porselen demlik kullanmak her daim daha iyi sonuçlar verecektir. Seramik ve kil demlikler de tercih edilebilir. Cam demlikte likör görerek kontrollü demleme yapmak isteyenler, camın ekstra acılaştırma özelliğini bilip demleme süresini aşmamaya dikkat etmesi gerekir.
Çay suları her daim en önemli unsurlardandır. Temiz, kireçsiz, PH seviyesi nötre yakın su kullanmak çayın yapısının daha çok suya geçmesini sağlayacaktır. Önceden kaynamış, durmuş, bekletilmiş su kullanılmamalıdır. Dinlenmiş su kullanmakta fayda vardır. ( Doğal kaynak suyu bulup kullanmak; kuvvetli demlere ve lezzetli çaylara imza attırır )

Beyaz çay, demlik ve suyumuz hazırsa gelelim demlemeye;

Kaynama noktasına gelmiş, ilk sıcaklığı gitmiş 75 C dereceye düşmüş 200-250 ml suyu demliğe döküp üzerine 3 gr kadar beyaz çay eklenir, hava almayacak şekilde kapağı kapatılıp
5 dk demlemeye bırakılır. Demlenme tamamlanınca cam bardağa dökülüp servis edilir. (Yoğun çay tadı seviyorsanız su miktarı 200 ml olmalıdır, kararında dem seviyorsanız 250 ml su kullanmalısınız.)

Başka bir ölçü birimi verecek olursak; 75 C derecede ki 200-250 ml su demliğe dökülür, üzerine dolu 1 (bir) tatlı kaşığı beyaz çay eklenir ve 5 dk demlemeye bırakılır. Demlenme tamamlanınca cam bardağa dökülüp servis edilir. ( Beyaz çayın su sıcaklığı ile ilgili 70-85 C dereceleri arasında değişik açıklamalar vardır. Ortalama 75 C derece kullanmakta fayda vardır; narin yapıda olan beyaz çay düşük ısıda özünü bozmadan, aromalarını en az uçacak şekilde demini salabilecektir.)

Önemli bir ayrıntıya değinecek olursak, siyah çay demlemede yüksek dereceli sıcak su kullanılır (90-95 C ) ve çayı haşlamamak adına suyun üzerine çay konulur. Beyaz çay ve yeşil çayda suyun sıcaklık derecesi düştüğünden; çayın üzerine de sıcak su konulabilir, haşlanma olayı olmaz. Ama benim gibi aroma konusunda hassassanız ve risk almak istemiyorsanız suyun üzerine çayı koymanızı öneririm. Bu sayede aromaları damağınızda daha çok tadabilirsiniz.

Ek bilgi olarak; beyaz çay kafeini en az olan çaydır, daha da aza indirmek istiyorsanız çayla suyun birleşiminden 20 saniye sonra çayı süzüp, 200-250 ml suyu ekleyip demleme işlemi yapabilirsiniz. Böylelikle; beyaz çayınızın az miktarda olan kafeini iyice atmış olur ve aromaları daha çok hissedersiniz.
Demlik boşaldıktan sonra aynı beyaz çayı en az 2 (iki) kere daha demleyebilirsiniz.

Afiyetler Olsun…

Blog

Belgesel

        Nu Boyana Productios: “The Global Farm” proje kapsamında Dünyanın dört bir yanından ilginç çiftlik hikayelerini belgeliyor ve belgeselleştiriyor. 

Türkiye çekimlerinde Rize’ye gelerek  Türk Çayını, Dünya çaylarından ayrı bir yere koyduklarını gösteren Kaliforniya ve Bulgaristan gelen ekip, belgesellerinde Rize Çayına yer verdiler. Türk Çayının tüm hikayesini kendilerine anlatmış bulunmaktayım.

Demleyip ikram ettiğim Türk Siyah Çayımıza aldığım övgüler ve saatlerce çayı konuşmak paha biçilmezdi..

Daha yolun başında bu denli profesyonel bir ekiple çalışmak ve o ekibin Türk Çayı denilince kendilerinin bana ulaşması çok ayrı bir gururdu.

Yedi Ülke daha gezip çekimlerini sürdürecek olan ekibe başarılar diliyorum.

İlerleyen 1-2 yıl içerisinde Belgeseli izleyebileceğiz 🙂

NU Boyana Film Stüdyoları ( Bulgarca : Ню Бояна Филм ), Boyana , Sofya , Bulgaristan’da bulunan Avrupa’nın en büyük film stüdyolarından biridir.

Boyana Film olarak kurulan Nu Boyana Film Stüdyoları, Güneydoğu Avrupa için benzersiz bir Bulgar filmi üretim kompleksidir. 1962’de açılmıştır. Avrupa’nın tam bir film üretim döngüsü için gerekli olanakları bir araya getiren birkaç yerden biridir.  Nu Boyana Studios, film, TV programları ve reklam öncesi üretim, üretim ve post prodüksiyon için komple hizmetler ve olanaklar sağlar.  Yaklaşık 30 hektar (75 dönüm) alana sahip olan kompleks, 13 ses kademesine ve bir manastırla dolu, merkezi Manhattan’ın ve antik Roma’nın bir kopyasına sahiptir.

  1. NU Boyana Productios
    “The Global Farm”
    Director-Andrew Farebank
    Host-Courtney Hill
    Producer-Yariv Lerner
    UPM:Antoni Davidov
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali
Festivaller

1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali

1.Uluslararası İstanbul Çay Festivali 29-30 Nisan 2017  tarihlerlerinde  Haydarpaşa Garında gerçekleştirildi.

Türk Çay Kültürü nedir?

Türk Çayı nasıl demlenir?

En iyi ve lezzetli çay, doğru tekniklerle nasıl demlenir?

Yeşil Çayı herkes sevebilir mi?

Konu başlıklarını ele alan sahne programları, workshoplar, TV yayınları ve haber bültenleriyle İstanbul Çay Festivalindeydim.

O iki gün KADIKÖY’den ÇAY kokusunu tüm şehre yaymıştık ..

Blog

Türk Siyah Çayı

TÜRK SİYAH ÇAYI
Anlatıldığında az kalan, ruhu dinçleştiren, bedeni dinlendiren, Karadeniz denilince akla gelen, zihni açan, tadına ve sohbetine doyum olmayandır; ÇAY.
Eee o zaman Türkiye Çay Demleme ve Sunum Şampiyonundan doğru tekniklerle, en iyi ve lezzetli “ Siyah Çay “ nasıl demlenir öğrenelim:
Demlemeye geçmeden üç önemli noktayı açıp vurgular yapmakta fayda var :
Siyah çay, çay suyu, demlik.
Öncelikle kullanacağımız kuru siyah çayı iyi tanımamız gerekir. Çayın partikül yapısı salacağı dem oranıyla doğru orantıda olduğundan demleme süresinin dakikasını değiştirecektir. Şöyle ki; ince yapılı ve toz oranı yoğun bir çay, daha kısa sürede demini bırakır ve daha kuvvetli bir likör elde etmenizi sağlar. ( tozlu çaylarda temiz likör almak zordur, bulanıklık olabileceği aklınızda olsun ) Haliyle demleme süresini kısaltmanız gerekir.
İki numaralı elek ve mayıs sürgüsü olan bir çay elde edebiliyorsanız ala, standart ve lezzetli bir çay demleyebilirsiniz. Ya da sevdiğiniz ve damak tadınıza uygun olan çay diyelim, en önemlisi de budur “sizin damak tadınız” partikül yapısını göz önüne alarak demleme dakikasını ayarlayabilirsiniz.
Çay paketlerinde kullanım yılı iki yazar. Çayın paket ömrü tartışılır yani aşılır da, sadece rutubet ve koku almamasına dikkat etmeliyiz. Çayın nem konusunda en hassas gıdalardan olduğunu unutmamalıyız.
Çay suyu ?
Çay suyunda sadece pH derecesi dışında çok fazla ayrıntı vardır. Aslında biz çayı değil “suyu” demliyoruz desem yeridir. İki hidrojen bir oksijen değildi su.
Su, çayın kokusuna, rengine ve tadına doğrudan etki ediyor. Çeşit çeşit gök suyu çeşit çeşit yer suyu vardır.
Gök suyu nedir mi?
Çiğ suyu, çeşitli yerlerden toplanan buzların suyu, kar suyu, dolu taneleri..
Evet doğru okudunuz gök sularının ayrıntısına baktığımızda bilirkişiler tarafından özenilerek muhafaza edilirler ve bu kişiler şifa niyetine enfes çaylar demlerler.
Yer suları nedir?
Dağ suyu, dağ taşlarından akan sular, onlara ulaşmak hiç de kolay değildir. Şifalı suları ile bilinen Rize’de beş yıldır dağcılık yapan biri olarak söylüyorum. Dağda akan alelade bir sudan bahsetmiyoruz, taştan damlayan su ya da taşların arasından sızım sızım sızan su.
Şifa çaylarının en çok aranılan suyudur.
Nehir suyu; bu nehrin akanı var akmayıp duranı var 🙂 ki duran suda işlevsiz sayılır, nehrin kaynağından gelen su en temiz ve en saf haldedir, lezzetli buluşlara imza atarlar.
Kuyu suyu ama öyle kuyu suyu değil 🙂 civarında yaşam olmayan tepelerin kuyu suyu, toprağın altından taze çekilmiş, yerin derinliklerinden gelen suyun tadı muazzam olacaktır.
Yani şimdi bu kadar muhteşem yapıya ve özelliğe sahip sudan bahsettikten sonra kalkıp evdeki suyumuzdan çay demlemek biraz iç sızlatmıyor değil. En azından içmediğimiz çeşme suyundan çay demlememeliyiz.
Ek olarak şunları yapabiliriz; kireçsiz ve temiz su kullanmak, suyun pH derecesinin 6.5-8.5 aralığında olması hatta 7 pH seviyesi nötr olarak kabul edilir ve nötr olursa çayın molekül yapısı suya tam geçecektir.
Suyu kaynama noktasına getirirken haşlamamalıyız. Kaynamış ve bekletilmiş su kullanmamalıyız, dinlenmiş su kullanmakta fayda vardır.
Peki bu çayı neyde demlemeli?
Çayın ilk yıllarında; yani müstahsilin çayın kıymetini anladığı, ciddi rakamlarda tarımının yapıldığı ve çay alım yerlerinin çoğaldığı yıllar.. Bu yıllarda Rize adeta şenlenmişti, insanlarının eli para görmüştü. Öncesinde yoksulluk çeken Rize çayla yeni bir döneme başlamıştı. İnsanları çok çalışkandı hele kadınları.. Çayın getirdiği rahatlıkla ve refahla içimi de artık yadsınamaz bir yere konulmuştu. Alım yerlerinde çay alımı dışında başka bir yaşam alanı oluşmuştu, tüm köyün ahalisi orda olurdu, sürekli “alüminyum” demlikler kaynar buram buram ÇAY kokardı, demlenen çayın dumanı Karadeniz’i de mesken almıştı, sonrada tüm Türkiye’yi. Hatta Dünyaya ünü yayılmıştı en doğal ve leziz çay. Elle toplanan tazecik “iki yaprak bir filiz” formatında yeşil yaprakların mis gibi kokusunu, tadını, sohbetini, kahkahasını hala dinleriz…
Evet bunları niye anlattım; şimdi istediğimiz çaydanlık da çay demleyelim, istediğimiz çayı kullanalım eskisi gibi olmayacak. Çünkü, çay bitkimiz eskisi gibi değil. Elle toplamak da kalktı, makasla çayın canını alıyoruz desem yeridir…

Ben size yine kullanabileceğiniz demliklerden bahsedeyim!
Eskiler alüminyum der, ki bende derim tadı başkadır ama üçüncü sırada yer veririm. Isındıkça genleşmesi, genleştikçe zararlı olabilmesi sebebiyle alüminyumu pek öneremiyorum. Ama leziz mi leziz olur bilin 🙂

İlk olarak porselen demlikleri öneririm tabi; eşit ısı sağlar ve ısı yalıtımı kuvvetlidir. Çayınız demlenirken yapısını bozmaz lezzetine lezzet katar, çay aromalarına önem veriyorsanız porselen demlikten iyisi yoktur.
İkinci olarak dövme bakır çaydanlık, çift katmanlı, orijinal kalaylama yapılmış iyi bakırlardan bahsediyorum. Çayınızın ısısını uzun süre koruyup keyifli bir içim sunacaktır sizlere, bakır demlik kendine has tat ve koku katıyor çaya, aslına bakıldığında bakırdan çaya geçen bir madde yoktur. Sadece etkileşimi öyledir ve içtiğinizde tadına tat katılmış gibi gelir. Geleneksel Türk Çay sunumunda Bakır Demlikler ve Semaverler vardır bunları da unutmayalım 🙂

ÇAYA değindik SUYUN ayrıntısına da dokunduk DEMLİĞİDE kişisel seçiminize göre bulduk, gelelim her yerde her fırsatta elimden geldikçe anlattığım doğru tekniklerle standartlaştırdığım siyah çay demlemesine..

⁃ ilk olarak kaliteli siyah çay seçimine dikkat edilmeli.
⁃ Porselen ya da bakır demlik kullanılırsa daha leziz bir çay elde edilir.
⁃ Çay suyu da oldukça önemlidir; dinlenmiş su kullanmak da fayda vardır. Isıtılmış ve bekletilmiş su kullanılmamalıdır. Suyun Ph seviyesi aşırı asidik veya aşırı bazik (alkali) olmamalıdır. ( Ph: 6.5 üzeri – 8.5 altında olabilir )
⁃ En önemli husus; kaynamış ve ilk sıcaklığı gitmiş suyu ( 90-98 C derece ) üst demliğe döküp, üzerine kuru çayı ilave etmektir. Böylelikle çay kendi hacmiyle demlenerek dibe çökecektir. Tersini yapıp çayın üzerine sıcak su dökülürse çay haşlanmış olur ve aromaları yüksek oranda uçar, istenilen uygun ürün normu bozulur.
– Her demlemede tavşan kanı çay içmek isteyenler için ölçü birimi; dört çay bardağı sıcak suyun üzerine bir çay bardağı dolusu kuru çay ilave etmektir. İçilecek miktar artıkça rakamlar da doğru orantıda artar. 4/1 – 8/2 – 12/3 şeklinde, ta ki; göz kararınız oturana kadar. Daha açık bir dem ve daha yumuşak bir tat istenirse: Diğer bir ölçü birimi olarak; bir çay bardağı için bir tatlı kaşığı kuru çay ilave edilir. İçilecek bardak sayısı arttıkça su ve siyah çay miktarı doğru orantıda arttırılır.
– Türk Çayı 15-20 dakika arasında demlenmeye bırakılmalıdır. İlk 15 dakikada kafein suya geçer, son 5 dakikada ise çayın molekül yapısının tamamı suya geçer. (tabi uçanları saymazsak) “Türk Siyah Çayının toplamda 20 dk demlenmeye ihtiyacı vardır.”
– Üst demlik demlenirken alt demliğin su sıcaklığı 97-99 C derecede tutulmalıdır. Su kaynamamalıdır. Alt su kaynayıp üst deme buhar verirse çay acılaşır ve erken bayatlama yapar.
– Çay demlenirken üst demliğin dökme deliği tıpa ile kapatılırsa çayın aromalarının uçmasına bir nebze engel olunup daha leziz bir çay içilebilinir.
ÇAY demlemek biraz sevgi, biraz sanat işidir.
Muhakkak Çayımıza bir tutam da sevgi eklemeyi unutmamalıyız 🙂
ÇAY bizim için bir içecekten çok daha fazlasıdır. Dünya da kişi başına en çok çay tüketen Ülke olarak bunu kanıtlıyoruz.
Biz Türkler de, demlemesi sanat, içmesi zanaat, sohbetin eşiği, huyun dibiydi ÇAY..

Bir gün aynı demlikten ÇAY içebilmek dileğiyle..

Aytül TURAN

Basın'da

Boyalı Çay Nasıl Anlaşılır ?

https://www.hurriyet.com.tr/lezizz/galeri-herkesi-ilgilendiriyor-sahte-cay-nasil-anlasilir-turkiye-sampiyonu-tek-tek-anlatti-41466979/10

Herkesi ilgilendiriyor: Sahte çay nasıl anlaşılır?

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tespitlerine göre bazı firmaların çaya dem vermesi için boya maddesi kattığının belirlenmesi çay tiryakilerini endişelendirdi. Boyalı çayın kolayca anlaşılacağı yöntemi açıklayan Türkiye Çay Demleme Şampiyonu ve Çay eksperi olan Aytül Turan, “Soğuk suyun üzerine bir tutam kuru çay koyun, ilk dakikalarda renk çözünürlüğü oluyorsa bu katkı maddesi olduğunu gösterir” dedi.

Aytül Turan, daha hızlı renk ve dem vermesi amacıyla bazı firmaların çaylara katkı maddeleri katıldığının bakanlık tarafından açıklandığını belirterek, hileli yöntemle az miktarda kuru çay kullanan işletmelerin daha fazla kar elde etmeye amaçladıklarını söyledi.

Boyalı bir çayın nasıl anlaşılacağını anlatan Turan, şunları söyledi:

“Çayın içerisinde boya maddesi olup olmadığını anlamak için bir bardak soğuk su içerisine bir tutam kuru çay konulur. İlk dakikalarda renk çözünürlüğü oluyorsa katkı malzemesi olduğunu gösteriyor. Çünkü Türk siyah çayı özellikle dem salınımına 95 santigrat derece üzerindeki sıcak suda başlar ve 15-20 dakikada çözülerek tam istediğimiz renge ulaşır.

“İlk etapta kuru çay görüntüsünden içerisinde boya maddesi olup olmadığını anlamak çok zor, hatta imkansıza yakın diyebiliriz. Bunu sadece soğuk su denemesiyle ve ya demleyerek tadıyla, rengiyle anlayabiliriz. Son zamlardan sonra bütün çayların fiyatı yükseldi. Piyasada fiyatı çok düşük bir çay olacaksa bunda muhakkak bir şey vardır, dikkat edelim.”

İyi bir çayın nasıl demleneceğini anlatan Turan, şöyle devam etti:

“Porselen ya da bakır demlik, kaliteli su ve kalitesinden emin olduğumuz siyah çay leziz bir çaya ulaşmamız için gereken malzemelerdir. Çayın renk vermesi 95 santigrat derecede başladığı için suyumuzun sıcaklığı bu derece olmalıdır.”

“Üst demliğe önce sıcak suyumuzu koyuyoruz, sonra 4 bardak suya 1 bardak çay ölçüsü ile çayımızı ilave ediyoruz. Hiç hareket ettirmeden 20 dakika demlenmesini bekliyoruz. Bu esnada çayın acılaşmaması için alt suyunun da çok kaynamaması gerekiyor.” şeklinde önerilerde bulundu.

Afiyet olsun..

TV'de

Boyalı Çay Nasıl Anlaşılır

TARIM ve Orman Bakanlığı çay ürünlerinde, bazı çay şirketlerinin gıda boyası kullandığını tespit etmiş.

Biz uzmanlarda çaydaki gıda boyası hilesine karşı tüketicileri uyarıyoruz. Dem salınımının hızlı ve dem miktarının fazla olması çaya gıda boyar madde katılmış olabileceğinin sinyallerini veriyor. “ O gıda boyaları bazen sentetik boyalara kadar gidebiliyor. Tüketici soğuk suyun üzerine koyacakları bir tutam kuru çay ile kullandıkları çaylarında boyar madde olup olmadığını kolayca anlayabilirler.

Video da tüm ayrıntıları ile izleyebilirsiniz.

Blog

Turkish Matcha

Matcha 🍵 

Matcha yeşil çay tozudur.

İnce işçiliklerden geçip öğütülerek hazırlanan matcha çırpılarak içeme hazır hale gelir. 

Diğer çayların sadece demleme suları içilirken matcha toz olarak suya karıştırılır ve çayın tamamı içilir. 

Bu farkıyla bir bardak yeşil çaydan çok daha faydalı ve etkilidir.

İşin sırrı bahçede başlıyor, hali hazırdaki el yapımı yeşil çaylara kıyasla farklı bir fizyolojiye sahip tencha çayı (yeşil çay çeşiti) üretebilmek gerekiyor. İyi bir tencha üretebilmek için çay bahçelerinin üzerleri kapatılıp gölgede bırakılıyor ve klorofil birikmesi sağlanıyor böylelikle çay daha yeşil ve daha sağlıklı oluyor.

Matcha için gölgede bırakılan çay bahçesi

Elle hasat edilen çay yaprakları buhar sistemiyle işlenip, sap ve liflerinden ayrılıyor ve küçük parçacıklı yaprak çay normuna dönüşen ‘tencha’ elde ediliyor.

Tencha

Son işlem olan öğütme aşaması için endüstriyel değirmenler veya daha üst kalite matchalar için manuel taş değirmen kullanılıyor. Tencha çayı un kıvamında öğütülüyor ve yeşil çay tozu olan ‘MATCHA’ oluşuyor. 

Endüstriyel Değirmen
Manuel El Değirmeni

Bizlerde en iyi, en kaliteli çayı oluşturabilmek adına manuel taş değirmen kullanıyoruz. 

Dünyada çok tanınan ve tercih edilen Matcha için çeşitli çay ritüelleri vardır, hatta çay seremonileri, Japonya da çok gelişmiş olan matcha sektörüne büyük bir saygı ve sevgi duyuluyor. 

 

   Hazırlanışından bahsedecek olursak;

200 ml suya 1-2 çay kaşığı (Chashaku)  ( 2 gr)  matcha koyulur.

 65-75 C derecedeki su kaseye (Chawan) dökülür.

Çırpıcı yardımıyla çırpılarak hazırlanır. (bamboo whisk ya da küçük köpürtücü mixer) 

İyice çırpılan matcha suda tamamen çözülüp, köpürdüğünde bekletilmeden içilmesi önerilir. 

Sade, sağlıklı bir çay içiminin yanında, Matcha çeşitli içeçek karışımlarında da kullanılmaktadır. (Matcha Latte, Ice Matcha Latte, Matcha Frappe ve Matcha Smoothie ) Bunun yanı sıra tatlı, pasta, dondurma yapımlarından kozmetiğe kadar uzanan geniş bir kullanım alanı mevcuttur. 

Sağlık ve çayın şifasıyla kalmanız dileğiyle, 

Sevgiler, 

Tea Chef Manager 

Aytül Turan

( Turkish Matcha ) 

https://www.teachef.com.tr/

https://www.instagram.com/aytul.turan/?hl=tr

https://www.instagram.com/teachefofficial/

Blog

Turkish Silver Needle 2020

       
I just met a brand of tea.
She knows the science of tea and writes it with pleasure.
She tried my handmade teas and interpreted my white tea.

I am adding for you.

Thank you Işılay,

          NJAC_Siyah Logo_RGB.png             Not Just A Cuppa

365 Challenge > Day 143 – Turkish Silver Needle 2020

This beautiful silver needle was plucked and crafted by Aytul who has immaculately plucked the buds in May from her tea garden Rize. Aytul was a Turkish tea steeping champion a few years ago. She went to the global tea master competition in China to represent Turkey, and she was influenced by what she experienced there. When she came back to Rize, she started to experiment with making different teas. I am happy to share her passion, knowing that both her and my tea journeys were shaped by the enchanting world of Chinese teas.

I have to say something about Turkish white tea as I assume that it is not very well known outside. I visited Rize last week, and would you believe me if I say people in tea business call the buds ‘white tea’. For them, there is only one type of white tea which is ‘Bai Hao Yin Zhen’. The market leader is a state-owned company, they are driving the white tea market, which is very limited (around 100 kg per year) which is nothing next to black tea. White tea is unpopular as its production started only a few years ago and still considered a ‘new’ comer. Also, it fetches unaffordable prices for Turkish people. Its market value is almost 100 times higher than that of black tea. What drives the costs is that Turkish tea variety produces tiny buds which means that more buds need to be plucked to make this white tea than its Fuding ancestors. In this sense, it is exceptional.

Tea plucking in Aytul’s family tea garden

This white tea was excellent in my view. It was sweet and fresh with abundant mineral and floral notes. It also had a superb cha qi and lifted my spirits up. Thank you Aytul, for this beautiful tea.

Tea Profile:

Type: White

Origin: Rize, Turkey

Harvest time: May 2020

Leave colour: Fine uniform green buds with silvery-white pekoe (fuzz)

Liquor colour: Bright yellow

Tea aroma: Floral and mineral

Tea taste: Sweet with mineral and floral undernotes

Steeping/brewing: You can use around 90°C water temperature (yes don’t be afraid) and brew for up to one minute in gongfu style or up to three minutes in Western-style. You can brew the leaves many times (until the taste is lost). To each infusion add additional time. Experiment for a result that suits your taste.

Shelf life: Up to 10 years or more if aged appropriately

Blog

theMagger- Türkiye Çay Demleme Şampiyonu İle Sohbet

Kaynak : https://www.themagger.com/aytul-turan-roportaj-cay-demleme/

 

Aytül Turan: Türkiye Çay Demleme Şampiyonu İle Sohbet
RÖPORTAJ17/12/2019

Aytül Turan: Türkiye Çay Demleme Şampiyonu İle Sohbet

Bugün sizi Türkiye Çay Demleme Şampiyonu ve Çay Eksperi Aytül Turan ile tanıştıracağım… Kendisiyle Türk çayının yolculuğunu, çayın kalitesi ve demleme noktasındaki püf noktalarını da konuştuğumuz keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Türk Çayı

Türk Çayı | Fotoğraf: Unsplash / Kelvin Yan

Bize biraz kendinden bahseder misin?

Merhaba Aytül Turan ben, Rize de yaşıyorum. Çay Eksperiyim. Çay eksperi mesleği temelinde şu: üretici çayı topluyor ve çay satım yerlerine getiriyor. Eksper burada yaş çayın kalitesini kontrol ediyor, üreticinin günlük satım kontenjanını hesaplayarak kaç kilo çay satacağını söylüyor. Çayın kalitesi iyi değilse üretici çayı seçerek uygun ürün normuna getiriyor. Eksper onay verirse müşteri firma çayı alır vermezse almayabiliyor.

İlk staj dönemimle özel bir fabrikanın çay paketlemesinde kuru çayların analiz kontrollerini yapıyordum. Meslekte biraz daha ilerleyip daha prestijli özel firmanın hem üretim hem de kuru çay kalite kontrol birimini yürütmeye başladım, daha sonra sahaya çıkarak çay eksperliği yapmaya başladım. Üretici ile direk iletişim halinde olmak zor olsa da size çok fazla anı sunuyor, işimi seviyordum. Bu süreçte çalıştığım fabrikada yeşil çay üretimini ayrıntılı analiz edip öğrenme fırsatım da oldu.

Aytül Turan

Aytül Turan | Fotoğraf: Twitter / @aytulturan

Peki profesyonel olarak bu işi yapmaya başladıktan sonra süreç senin için nasıl ilerledi?

Çin’de ülkemizi temsil ettim, bunun için çok gururluyum. Meslekte ilerleyince Tea Masters Cup Turkey yarışmasına katılmaya karar verdim, ürettiğimiz bu çayla özel bir yeşil çay harmanı hazırladım. 2016’da, hem siyah çay hem de yeşil çayda demleme ve sunum kategorisinde fark yaratarak Türkiye Çay Demleme ve Sunum Şampiyonu oldum. Ayrıca 2017’de Çin’de Türk çayını anlatıp temsil ettim, benim için çok büyük bir onurdu.

Mesleğimi yaparken aynı zamanda çayı da anlatmaya başladım: Türk çayı kültürü nedir, doğru demleme teknikleri nelerdir, ülkemizde üretilen çay çeşitleri ve doğru harmanlamaları konusunda duyarlılık oluşturdum. Gerek yazı, gerek TV yayınları, gerekse çay festivallerinde dinleyen ve merak eden herkese anlatmaya ve Türk çayı algısı oluşturmaya çalıştım. Sizinle de bu sayede tanıştık, çay sohbetleri güzel dostluklar geliştiriyor. Çayla olan öz geçmişim uzundur daha sıkmayayım sizleri. 😊 Artık el yapımı özel çaylar deniyor, üretiyor ve yeni harmanlar oluşturmaya enerjimi veriyorum.

Türkiye de çayın yetiştirilme kalitesi hakkında ne düşünüyorsun? İyi bir çay içmek için gereken özellikler ve bu özelliklerin piyasadaki markaların rekabeti üzerindeki etkileri nelerdir?

Çay bölge halkının yoksulluktan kurtulmasını sağlayan bir gelir kaynağı oldu. Türkiye’de çay yetiştiriciliğini iki aşamada incelemek daha doğru olacak. 1980 öncesini ele alırsak gayet kaliteli ve işlevselliği yüksek bir dönem geçirdik. Ülkemizde 1938 yılında ilk çay hasadı ve kuru çay üretimi yapıldı.

Çayı etkileyen en önemli unsur yaş çay yaprağının kalitesi… O yıllarda iki yaprak bir filiz dediğimiz uygun ürün normunda elle toplanıyordu çaylar. Bitkiye zarar vermeden, öz yapısını bozmadan hasat edebilmek en önemli kısmıydı. Fındık dallarından örülmüş sepetlere koyulup alım yerlerine götürüldü. Çayın kalitesini en çok etkileyen unsur yaş çay yaprağının kaliteli olması. Üretim kısmında ufak değişikler dışında her şey aynı.

Bölgede çok duyarım; nerde o eski çay kokusu… Çayın yine kokusu ve tadı var ama kabul edelim eskiden daha çok hissediliyordu. Günümüzde iyi bir çay içebilmek için kalite standartlarını koruyan siyah çay harmanı bulmalıyız aynı zamanda markaların güvenilir olmasına dikkat etmeliyiz.

Maliyetlerin artması sonucu çay fabrikalarında renk ve ekstrakt arttırıcı maddeler kullanılmakta… Markaların rekabet anlayışlarında üretimdeki uygun imalat süreçleri olması gerekirken katkı maddesi kullanmayan firmalar ön plana çıkar oldu. Her çayın hitap ettiği bir kitle var çünkü kişisel damak tadına dayanıyor.

 Aytül Turan

Aytül Turan | Fotoğraf: Twitter / @aytulturan

Çayı neden bu kadar seviyoruz sence?

Bu soruda insan içten bir tebessüme kapılıp düşünüyor, çayın herkese farklı bir seslenişi var. Kimine göre alışkanlık, kimine göre bağlılık hatta bağımlılık, kimine göre iletişim, sosyalleşme şekli. İnsanı dinlendiren, huzur veren, yorgunluğu alıp götüren, enerji veren, canlılık kazandıran, zihni açan, düşünmeyi kolaylaştıran etkileri var çayın.

İnsanın içini ısıtan bunca yanı varken hem yalnızlığa hem de kalabalığa iyi geliyor çay. Ne kadar sevsek az kalır, ne kadar içsek daha da içebiliriz gibi! Dünyada kişi başına en çok çay tüketen toplum hala biziz ve aradaki fark kapanır cinsten değil.

Sade Türk Çayı

Sade Türk Çayı | Fotoğraf: Unsplash / ZEKERIYA SEN

Peki bu kadar çay içen bir millet olarak çayı doğru demliyor muyuz, önerilerin nedir?

Çay festivallerinde ilk bu soruyu sorarım! Evlerinizde çayı nasıl demliyorsunuz? Doğru demleyenlerden çok yanlış uygulamalar yapanlar da var. Türk siyah çayını soğuk suyla demlemeyi saymazsak iki şekilde demleyebiliriz.

  • Çayı demliğe koyar üzerine su dökeriz, ki ben bunu önermem. Çayın üzerine sıcak suyun direk teması haşlama işlemi yapıyor, aroma konusunda da hassassanız bu uygulamayı yapmamanızı öneririm.
  • İkinci demleme ise, sıcak suyu koyup üzerine çayı eklemekte. Çay kendi hacmiyle çökerek demlenmeli.

Demlemede dikkat etmemiz gereken unsurlar şunlar:

  • Suyun kaynama noktasına gelmesi aşırı veya defalarca kaynayıp kalitesini, oksijen miktarını kaybetmemiş olması.
  • Demlik olarak porselen, bakır, alüminyum tercih edilebilir.
  • Su ve çay miktarını doğru orantıda ayarlamanız gerekiyor, genel ölçü olarak; dört çay bardağı sıcak suya bir çay bardağı kuru çay diyebilirim, bu ölçü gayet tavşankanı bir çay içmeniz için ideal. Daha hafif ve yumuşak içim sevenler bardak başına bir tatlı kaşığı çay kullanabilir.
  • Suyun üzerine çayı koyup demleme yaptıysanız yirmi dakikada çayınız tam oturuyor.
  • Çayınızın demlenmesini beklerken alt suyun sürekli kaynaması üst demi acılaştırıyor ve erken bayatlama yapmasını sağlıyor, suyunuz minimal bir ısıda kalmalı.
  • En önemlisi de kaliteli bir siyah çayınızın olması,  tüm işlemleri uygulasanız da iyi bir çayınız yoksa iyi bir çay demleyip içmek olanaksız.

Çay Çeşitleri

Çay Çeşitleri | Fotoğraf: Unsplash / Alice Pasqual

Çay eşleştirmesi artık bir sektör olmuş halde. Senin bu konuyla ilgili düşüncelerin neler?

Artık ülkemizdeki çay türleri gelişiyor, haliyle yanında tüketilen yiyecek çeşitleri de artmakta. Çayı sade seven insanlar olduğu kadar, yanında bir şey olmadan içemem diyenlerde epeyce fazla. Önemli olan çayın yanında tüketilen yiyeceğin çayın tadını patlatması, hem uyumlu olması hem de dengeleyici olması olumlu bir eşleştirme sağlıyor.

Rize’de özellikle siyah çayın yanında Rize simidi, Rize kaşarı ve Rize kavurması üçlüsü çok meşhur. Tatlılarla çayın uyumu en tercih edilen türden. Baklava-çay, lokum-çay eşleştirmelerini Çin’de de uygulamıştık çok beğeni toplamıştı. Bu kısım biraz da damak tadıyla alakalı kişiden kişiye değişken bir kategori.

Çay Tarlaları

Çay Tarlaları | Fotoğraf: resulcelik.com.tr

Türk çayında genellikle hangi aromalar tercih ediliyor? Bu aromaların çayın lezzetine etkisi nedir?

Siyah çayda en çok bilinen bergamot aroması. Seveni olduğu kadar sevmeyeni de var, daha çok batı bölgesi tercih ediyor, Karadeniz çoğunlukla sade çayı tercih ediyor. İşletmeler tomurcuk aromasını çay harmanlarında kullanıyor ama kimse müşteriye çayınız aromalı mı, aromasız mı olsun diye sormuyor. Bence sorulmalı. Genelde kuru çay harmanındaki sorunları gidermek ve bayatlamış çayı servise devam edebilmek için aromanın örtücü tarafı da kullanılıyor.

Yayla çiçeği dediğimiz çiçekler kurutulup çay harmanına katılıyor ve “yayla çiçekli siyah çay” adıyla piyasada da satılıyor. Doğal bir ekleme gibi geliyor bana, bergamota oranla daha çok sevdiğim bir tada sahip. En çok sade seviyorum çünkü Türk siyah çayı pek eklenti kabul etmiyor. Ama yeşil çayda durum bambaşka, onu da bitki karışımlı seviyorum ve öneriyorum.

Çay İşleme Yöntemleri

Çay İşleme Yöntemleri

Bize biraz diğer alternatif çaylardan bahseder misin? Şimdilerde revaçta olan çaylar nelerdir bunları ne sıklıkla ve nasıl tüketmeliyiz?

Benim her zaman ilk alternatifim iyi bir yeşil çaydır. El yapımı yeşil çay buldunuz mu, su sıcaklığının 80-85 derece civarlarında olmasına özen gösterin, demir döküm demlik ya da porselen demlik kullanın. Demleme süresi olarak da Türk çaylarında 4-5 dakika, dünya çaylarında 2-4 dakika yaparsanız fazlasıyla ihya olursunuz. (200 ml su için 2 gr yeşil çay yeterli) Yeşil çay kokusunu ve tadını sevmeyenler veya iyi bir çayla karşılaşmayanlar olacaktır, yine de içmek isteyenler bitkilerle harmanlayıp tüketebilir. Lezzet çokça artıp içimi kolaylaşıyor. Mesela, bir tatlı kaşığı yeşil çaya; bir dal melisa, bir küçük parça kabuk tarçın, bir kakule veya sevilen bitkiler eklenebilir. Fayda miktarı çok olduğu için yeşil çayı hayatımızda bulundurmalıyız. Alışanlar vazgeçemiyor zaten. 😊

Oolong çayı dediğimiz çay çeşidi tam arada çay isteyenler için, yarı okside edilmiş ve hoş baharat yapısı var ve çiçeksi, balımsı, cevizimsi aromalara sahip bir çay, artık Türkiye’de de üretiliyor. Su ısısı 85-90 civarı tutup, porselen demlikte, 200 ml suya 1 tatlı kaşığı çay ekleyip 3-4 dakika arası demleme yapabilirsiniz.

Beyaz çayı herkes biliyordur, artık dünyada çok uzun yıllardır var ama ülkemizde çok mazisi yok. Hala iyileştirme ve aroma arttırma çalışmalarının yapılması lazım. Çin beyaz çayda bin yıllık geçmişle çok üst seviyede. Ülkemizde de ilerleme çalışmaları var, hatta bölgemizde yetişen çay yaprağının içerdiği bir madde yeni oluşturulan bir kanser ilacında etkileşim maddesi olarak kullanılıyor. Çay yaprağının üst kısımlarının elle toplanarak, biraz soldurma ve kurutma işlemlerinin narince uygulandığı en hassas çayımız. Hal böyle olunca demlemesine de dikkat etmeli ve fayda miktarını göz önünde bulundurmalıyız. Bitki ve hassas çaylarda su ısısını düşük tutmalıyız ki yakma, haşlama yapmayalım. Beyaz çay demlemede; porselen, kil veya renk görünsün diyenler cam da kullanabilir. Su ısısı 70-75 civarlarında olması öneriliyor. Türk beyaz çayı kullanacaksanız süre olarak 5-7 dakika arası demleyebilirsiniz. Çayı dökmeyin, aynı çayı en az iki kere daha demleyebilirsiniz.

Matcha Çayı

Matcha Çayı | Fotoğraf: Unsplash / MJ Tangonan

En revaçta olan çaylardan biri matcha çayı. Çay tarlaları gölgede bırakılıp yoğun klorofil birikmesi sağlanıyor, hasat edilen yapraklar önce çeşitli yeşil çaylara dönüşüyor, ardından o yeşil çaylar öğütülme işlemi ile toz haline getiriliyor. İki kara taşın arasında yeşil çayların yavaş yavaş öğütüldüğünü un haline geldiğini düşünün ki en makbul üretim şekli bu.

Matcha çayı çırpılarak hazırlanıyor ve yoğun bir yeşil çay tadı var. Yeşil çay içtiğinizde suya geçen dem kadar vücudunuza alıyorsunuz ama matcha çayında direk çözeltiyi içtiğinizden tamamını alıyorsunuz, o yüzden on bardak yeşil çay bir kase matcha çayına eş diyoruz. Matcha’nın alternatifi çok var sütlü karışımlarda latte, yoğurtlu karışımlarda smoothie, pasta, çörek, dondurma mutfakta damağınıza hitap ettiğini düşündüğünüz her şeyde kullanabilirsiniz. Kozmetik sektöründe de yerini almış durumda matcha çayı.

Çayların bir saati yoktur aslında, canımız neyi ne zaman içmek isterse… Ama etkilerine göre ayırmak gerekirse, sabah erken saatlerde kafein bakımından zengin olanları tüketebiliriz. Aç karnına kesinlikle bir kase matcha çayı öneririm hem dinginlik verecek hem de tok tutacaktır, en yüksek kafein miktarı da matcha’dadır. Geleneklerimiz ve yapımız kahvaltıda siyah çay der, isteyen yeşil çayda tüketebilir tabi. Gün içinde ben oolong ve yeşil çay da tüketiyorum ben. Akşam yemeği sonrası kaçımız bir demlik siyah çay demlemeden dinlenebilir bilemiyorum. 😊

Uyku saatlerine yakın daha dinlendirici ve kafeinsiz çaylar tercih etmeliyiz, beyaz çay, rezene, papatya, melisa; tercih sizin.

Kış Çayı

Kış Çayı | Fotoğraf: Unsplash / Lisa Hobbs

Malum havalar soğudu sen kışın hangi çayları içiyorsun? Bizlere güzel bir kış çayı tarifi verir misin?

Kış çayı konusunda çok hassaslık güttüm ben, haliyle yaptığım harmanı çok sevdim, başka kış çayları içsem öyle keyif almam. Aslında ikiye ayrılıyor kış çayları; meyve bazlı olanlar ve bitki bazlı olanlar. Kış aylarının sertliğinden bitkinin gücüne inananlardanım ben de, bitki bazlı bir karışım vereceğim. Yalnız organ yorgunluğu ve sağlık sorunları olan kişilere çok fazla karışımlı çaylarla organlarını yormamalarını öneririm.

En bilinen kış harmanlarında kuşburnu var ama diğer bitkilerden geç salındığı için etkisini göremeden çayı süzüyorsunuz, onun yerine daha hızlı salım yapan hibisküs çayını öneriyorum, hem faydalı hem de lezzetli. Ihlamur da eklemiyorum ben, ıhlamur güçlü bir çay, tek başına demlenmeli. Diğer bitkilerle birlikte kullanıldığında onların emilimlerini ve faydalarını azaltıyor. Kuru çay ve bitkiler kullanıldığından hepsinin kuru olması, yaş bitki ve baharat kullanmamak önemli, kullanırsanız dengeli bir uyum olmaz baskın tatlar ortaya çıkıyor.

Kış çayında olmazsa olmazlarıma geleyim

  • Hibiskus
  • Ada çayı
  • Kakule
  • Zerdeçal
  • Zencefil
  • Havlıcan
  • Kabuk tarçın
  • Karanfil
  • Tane karabiber

Bazen birkaç yaprak yeşil çay da atıyorum içine, 90 derecelik suda 5 dakika demleme yapıyorum. Hepsinin tadı, aroması ayrı ayrı öyle vuruyor ki damağa mest oluyorum. 😊 Yoğun ve soğuk günlerin akşamında bir bardak ekşi ve baharatlı kış çayı hem boğazlarınıza hem ruhunuza iyi gelecek.

Bir gün aynı demlikten çay içebilmek dileğiyle…

Blog

Kış Çayı

KIŞ ÇAYI

İster kızıl iksir deyin, isterseniz kızıl büyü..

Kış çayı reçetemin etkilerini gördükçe bende olduğu gibi sizde de bir yeri, bir adı olacak.

Kış çayı harmanı konusunda çok hassaslık güttüm, farklı tarifler, değişik yorumlar ve kişisel damak tatlarından sıyrılıp genele hitap edecek daha doğrusu etmesi gereken bir harman oluşturmak fazla kişiyle çalışmama haliyle süreci uzatmama neden oldu.

Tariften önce kış çayının sahip olması gereken koruyucu içeriğinden bahsedeyim. Çay ve bitkilerin uyumu önemli olduğu kadar, aynı karışımda birbirlerini destekleyecek bitkiler kullanılmalıdır. İçeceğin antioksidan değerini arttırıp, koruyucu özelliklerini en üst seviyeye çıkaracak nitelikte bir harman hazırlanmalıdır. Ancak böyle bir çayla kış aylarında bağışıklık sisteminizi koruyup, güçlü tutabilirsiniz.

Bu sebeple, zencefilgiller familyası bakımından zengin bir karışım hazırlayarak, doğal yollardan bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.

Aslında kış çayları meyve bazlı olanlar ve bitki bazlı olanlar şeklinde ikiye ayrılıyor. Kış aylarının sertliğinden bitkinin gücüne inananlardanım bende, bitki bazlı karışım vereceğim. Yalnız organ yorgunluğu ve sağlık sorunları olan kişiler çok fazla karışımlı çaylarla organlarını yormamalarını öneririm.

En bilinen kış harmanlarında kuşburnu vardır ama diğer bitkilerden geç salındığı için etkisi görülmeden çay süzülüyor, onun yerine daha hızlı salınım yapan hibiskus çayını öneririm hem daha faydalı hem de lezzetli. Bence kış çayınıza ıhlamurda eklemeyin, güçlü bir çaydır ıhlamur tek başına demlenmeli, diğer bitkilerle birlikte kullanıldığında onların emilimlerini ve faydalarını azaltıyor.

Kuru çay ve kuru bitkiler kullanıldığından hepsinin kuru olması yaş bitki veya baharat kullanmamak önemli, kullanırsanız dengeli bir uyum olmaz baskın tatlar ortaya çıkar.

Gelelim kış çayımızın içinde neler olduğuna;

Hibiskus

Ada çayı

Kakule

Zerdeçal

Zencefil

Havlıcan

Kabuk tarçın

Karanfil

Tane karabiber

Bazen bir kaç yaprak da içine yeşil çayda atarım.

Tek demleme için fotoğrafta ki miktarlar yeterli olacaktır.

90 derecelik suda 5 dk demleme yapabilirsiniz. Hepsinin tadı, aroması ayrı ayrı öyle vurur ki damağa mest olunur.

Yoğun ve soğuk günlerin akşamında bir bardak mayhoş (ekşi) ve baharatlı kış çayı hem boğazlarınıza hem ruhunuza iyi gelecektir.

Çay ve sağlıkla kalın.

Aytül Turan

TV'de

Pelin Çift ile İyi Fikir – TRT1- 27.02.2019

TRT 1 ekranlarında yayınlanan Pelin Çift ile İyi Fikir programı 27.02.2019 tarihinde yayınlandı.

Doğru çay demleme tekniklerinin yanı sıra yiyeceklerin yanında hangi çeşit çaylar daha uyumludur, bilgilerine değindik.

Özellikle kış çayı tarifimi denemenizi öneriyorum. sizi griplerden koruyup rahatlama hissi verecektir.

Blog, İş Birliği

Çay Danışmanlığı – Albaraka Türk

13 Kasım 2018 tarihinde Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Merkezinde, çalışan çay personeliyle çay eğitimi gerçekleştirdik.

Çay hazırlama ekibinin; daha iyi, doğru tekniklerle demlenmiş lezzetli ve aynı kalitede çay sunabilmeleri için, çayın tarihinden başlayıp bardağa gelinceye  kadar olan bilgilerini, demlenecek çayın harmanlamasını, çeşidini, markasını özellikle de dikkat edilmesi gereken demleme tekniklerin doğru yapılmasına ilişkin eğitim düzenledik.

Firmaların, çalışanlarına özen göstermesi ve daha iyi hizmet için eğitimler düzenlemesi beni hep mutlu eden bir misyon çeşidi olmuştur.
Çayın hem teorik kısmını konuştuk hem de çalışma alanlarında uygulama yaptık. “Daha iyi çaylar içilecek olması” benim payıma düşen güzellik oldu 💚🌱

Çay danışmanlığı, işimin en sevdiğim kısımlarından biridir.

Aytül Turan

TV'de

Nergis Zamanı – Star Tv – 02.11.2018

Star Tv ekranlarında yayınlanan ” Nergis Zamanı” programı 02.11.2018 tarihinde yayınlandı.

Türk Çaylarını ve  doğru demleme tekniklerini anlattığım program daha buraya sizler için bırakıyorum.

Program ilgi gördüğünden 18.01.2019 tarihinde tekrardan yayınlanmıştır.

İyi Seyirler 🙂

Close